Genetik ve Doğal Seçilim

 Günümüzde Dünya üzerinde -yapılan son araştırmalara göre- 1.3 milyon hata payı ile 8.7 milyon ökaryotik canlı türünün, 100 milyondan fazla ise prokaryotik canlı türünün yaşadığı düşünülmektedir. Bazı kaynaklara göre prokaryotik tür sayısı birkaç milyara kadar çıkabilir..

Hiç düşündünüz mü? Dünya üzerinde bazı türler yok oluyor; bazısı baskın hale geliyor, bazısı evrim geçiriyor ama ne olursa olsun değişiyor. Şu an bilinen türlerden daha çok şekilde geçmişte soyu tükenmiş canlılar var.

Doğal seçilim;


Belirli bir türde dış çevreye uyum konusunda daha elverişli özelliklere sahip organizmaların, bu elverişli özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre yaşama ve üreme şanslarının daha yüksek olması ve bunun sonucu olarak genlerini yeni kuşaklara aktarabilmeleri yoluyla işleyen evrimsel mekanizma.

Yaşayan organizmalar yaşam boyunca bir çok engel ile karşılaşır(ortam koşullarıvs) bu koşullara adapte olamayan ona göre evrim geçiremeyen canlılar bildiğiniz üzere yok olur.  Geride kalan canlılar o ortama ayak uydurabilen ve daha güçlü olanlardır. Sonucunda oluşan kuşak bir öncekine daha güçlü ve daha umut vericidir. Her karşılaşılan engelde bir öncekinden daha güçlü bireyler meydana gelir. (İnsanlar için örnek vermek gerekirse geçirdiğimiz hastalıklar sonucu bağışıklık sitemimiz yüz sene önce yaşayan birisine göre daha güçlüdür.) Organizmanın hayatta kalıp kalmayacağını tamamen dış koşullar belirler, adapte olmayı hayatta kalmayı türden hiç kimse beceremezse kendileriyle birlikte genleri de son bulur ve soyu tükenmiş olur. O tür bir daha evrimsel bir hareket gösteremez.

Genetik seçilim;

Buna evrimde Sewall Wright etkisi deniyor. Genetik sürüklenme ya da Sewall Wright etkisi, evrimsel sürecin temel mekanizmalarından biri. Bir popülasyonda kuşaktan kuşağa, tümüyle şansa bağlı olaylar sonucu genlerin bir karakter üzerinde aynı ya da farklı yönde etkili olan iki veya daha fazla genden her birinin sıklıklarının değişimidir.

Bu etki daha çok türün devamı sadece bir kaç bireyin elinde olduğunda ortaya çıkıyor. Örneğin yeni bir bölgeye göç eden yada giden canlıların o bölümü genellikle benzer ve diğerlerinden farklı özellikler gösterir. Baskın ve resesif genlerin kaderine kalan tür genomlar yeterince güçlü değilse yeniden yok olur.

Anlayacağınız üzere C'temelli bizler tamamen doğa koşulları ve genetiğin şansına bağlıyız. Kimler gelmiş kimler geçmiş sözü biraz daha anlamlı gelmeye başlıyor.


---TH0R

kaynak:wiki,wiki2,ve adını bilmediğim bir biyoloji kitabı



Soru, görüş ve önerileriniz için.


Yorumlar

Popüler Yayınlar